RAM
New member
Miras alan herkes, örneğin cenaze töreni için genellikle yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalır. Tam olarak bunlar vergilendirilecek miktar üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.
Kişisel ödeneği aşan bir miras alan herkes, fazla miktar üzerinden vergi ödemek zorundadır. Ancak, emlak yükümlülükleri vergi azaltıcı bir etkiye sahip olabilir.
Bunlar, örneğin, merhumun cenazesi, uygun bir mezar taşı veya olağan mezar bakımı için yapılan masraflardır. Vergi dairesi, mirasın değerinden fiili masrafları veya 10.300 Euro’luk sabit bir oranı düşebilir.
Önemli: Sadece doğrudan mirasçılar değil, sonraki mirasçılar da terekeden sorumluluk talep edebilir. Vergi Mükellefleri Birliği, Federal Mali Mahkemenin buna karşılık gelen bir kararına atıfta bulunur.
Federal Maliye Mahkemesi vergi dairesiyle çelişiyor
Bu özel durumda, vergi mükellefinin teyzesi öldü. Vasiyete göre, önce kocası miras alır. Koca da ölünce vergi mükellefi mirasçı oluyordu. Veraset mahkemesinde 40 avroluk masrafları vardı ve daha sonra veraset vergisi beyannamesinde veraset masrafları için bu sözde götürü tutarı talep etmek istedi.
Sorumlu vergi dairesi reddetti. Gerekçe: Sadece önceki mirasçılar buna hak kazanır. Özellikle mirasçı cenaze için herhangi bir masraf üstlenmediği için.
Her mirasçı toplu ödeme hakkına sahiptir
Federal Mali Mahkeme aynı fikirde değildi. Yeni bir miras ise, her mirasçı toplu ödemeye hak kazanır. Sonraki miras durumunda yeni bir miras da mevcuttur. Miras öncesi ve miras sonrası iki ayrı durumdur. Bu nedenle, önceki varis cenaze masraflarını zaten karşılamışsa, götürü meblağ da verilmelidir. Ek maliyetlerin kanıtı gerekli değildir.
Vergi Mükellefleri Derneği’nden Daniela Karbe-Gessler, “Tereke borçları için götürü meblağ, yalnızca cenaze masraflarını değil, genel olarak mülkün düzenlenmesiyle ilgili tüm masrafları da hesaba katmalıdır” diyor. Bu nedenle, katlanılan maliyetler daha düşük olsa bile iddia edilmelidir.