Edişmek ne demek ?

Baris

New member
**Edişmek Ne Demek? Yine Bir Kelime Merakı...**

Herkese merhaba!

Bugün size, Türkçe’de belki de en az duyduğumuz ama bir şekilde her yerde karşılaştığımız bir kelimeden bahsedeceğim. Hani bazen insanlar bir şey derler ve anlamını hemen çözemediğiniz, kafanızı kurcalayan o kelimeler vardır ya… İşte tam da böyle bir kelime: **Edişmek**! Tam olarak ne demek? Kullanımı ne zaman ve nasıl olur? Hadi gelin, bu kelimenin etrafında biraz kafa patlatalım, hep birlikte çözelim! Hem de bu konuda erkeklerin ve kadınların bakış açılarını nasıl farklı şekillerde değerlendirdiğimizi görelim.

---

**Edişmek: Türkçede Ne Anlama Gelir?**

Öncelikle, kelimenin anlamına göz atalım: **Edişmek**, Türkçe’de, genellikle küçük bir "çekişme", "atışma" ya da "şakalaşma" anlamında kullanılır. Ama bu kelime o kadar da yaygın değil aslında. Daha çok Anadolu’nun bazı köylerinde, kasabalarında duyabileceğiniz, belki de neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş eski bir kelimedir. Birini "edişmek" dediğinizde, genellikle iki kişi arasında bir tür **sözlü çekişme** veya bazen biraz da **sözlü düello** denilebilecek bir durumdan söz ediyorsunuz.

Şimdi, bu kelimenin kullanılacağı anları düşleyin:

* İki kişi arasında tatlı bir atışma,

* Ama aynı zamanda dostane bir ilişkiyi de yansıtan bir durum,

* Bazen, iş yerindeki meslektaşlarla yapacağınız şakalaşmalar,

* Ya da eski dostlarla geçmiş günleri hatırlarken edilen tatlı sözlü atışmalar…

Bunlar aslında **edişmek** kelimesinin anlamına dair örnekler. Ama bu kelimeyi tam anlamıyla çözebilmek için, erkeklerin ve kadınların nasıl farklı yaklaşımlar geliştireceğini incelememiz gerek.

---

**Erdem ve Edişmek: Stratejik Bir Erkek Yaklaşımı**

Erdem, başarılı bir işadamı ve aynı zamanda her ortamda söz sahibi olmak isteyen biri. Bir akşam iş çıkışı, yıllardır görüşmediği eski arkadaşlarıyla buluştu. Arkadaşlarıyla olan sohbetlerinde genellikle “edişme” hiç eksik olmazdı. Birbirlerine takılmak, espri yapmak, ufak tefek atışmalarla gülmek, Erdem’in sevdiği sosyal etkileşim şekillerindendi.

Erdem, iş hayatındaki gibi ilişkilerde de çözüm odaklıydı. **Edişmek** onun için, hayatın stresini atmak ve biraz eğlenmekti. Herhangi bir tartışmayı ya da çekişmeyi, bir **problem çözme** süreci olarak görüyordu. Hatta bazen arkadaşları ona takıldığında, sadece stratejik bir **karşı hamle** yapıyordu. Ama bunun ardında ciddi bir amacın olmadığına, sadece ortamın neşelenmesi gerektiğine inanıyordu.

Erdem’in bakış açısı netti: **Edişmek**, tatlı bir eğlenceydi ve hiçbir şekilde ciddi alınacak bir şey değildi. Ama bu "karşılıklı atışmalar", aslında arkadaşlıkları pekiştiriyor, bağları güçlendiriyordu. Edişme sırasında kimse kimseyi kırmazdı. Erdem, diğerlerinin egolarına zarar vermemek için daima stratejik hamleler yaparak, şaka ve espirilerin dozunu ayarlıyordu.

---

**Seda ve Edişmek: Kadın Bakış Açısı ve Duygusal Bağlar**

Seda ise, arkadaşlarıyla çok sık "edişen" biri değildi. Onun için önemli olan, **ilişkilerin samimiyeti** ve insanların birbirlerine karşı olan duygu ve düşünceleriydi. Evet, Seda da zaman zaman şakalaşır, arkadaşlarına takılırdı ama **edişmek** biraz ona fazla sert ve yüzeysel bir yaklaşım gibi gelirdi.

Seda’nın bakış açısı, biraz daha **duygusal ve ilişki odaklıydı**. Edişmenin, bazen insanlar arasında yanlış anlamalara yol açabileceğini düşünüyordu. Çünkü bir kelime ya da bir espri, bazen insanlar arasında duygusal yaralar açabilirdi. Özellikle kız arkadaşlarıyla yapılan şakalaşmaların, aradaki bağları daha da güçlendireceğini biliyordu. Ama bunun tatlı bir **eşitlik ve sevgi ortamında** olması gerektiğini savunuyordu.

Seda, edişmeyi “güzel bir sohbetin başlangıcı” olarak görüyordu. Kimseyi kırmamak, hep birlikte **mutlu** bir atmosferde takılmak istiyordu. “Birinin ego sınırını aşmak” Seda’ya göre hoş bir şey değildi. Kadınlar, böyle küçük atışmaların bir **duygusal bağ** kurma amacı taşıması gerektiğine inanırlar.

---

**Edişmek: Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Farklar**

Erdem ve Seda’nın yaklaşımları arasındaki fark, aslında çok dikkat çekici. **Erkekler, daha çok çözüm odaklı ve stratejik** bir bakış açısı benimserken, **kadınlar duygusal ve ilişkisel** bir yaklaşım sergileyebiliyor. Erdem, edişmenin arkasındaki amacı net bir şekilde görüyordu: Neşelenmek, eğlenmek ve ortamı ısıtmak. Stratejik olarak doğru bir atış yaparak, ortamı daha eğlenceli hale getiriyordu.

Öte yandan, Seda, edişmenin insani boyutlarına daha fazla eğiliyordu. Ona göre, edişmek, insanların birbirlerine olan **bağlarını daha sağlam hale getiren bir süreçti.** Bir espri ya da şaka yaparken, insanların ruh hallerine zarar vermemek, duygusal olarak dengede tutmak gerekiyordu. Seda, **ilişkileri iyileştiren, kırmayan** bir dilin taraftarıydı.

Bu iki bakış açısı arasında tabii ki bazı farklar var. Erkekler genellikle daha stratejik ve hedef odaklı düşünüyorlar, kadınlar ise daha çok **ilişkiyi beslemeye** yönelik bir tutum sergiliyorlar. **Edişmek**, her iki bakış açısıyla da bağlantılı. Ancak, bunun arkasındaki niyetler ve amaçlar farklılık gösteriyor.

---

**Sizce Edişmek, Herkes İçin Aynı Şey Mi?**

Sonuçta, “edişmek” kelimesi, kişisel ilişkilerde biraz eğlenceli bir atışma, küçük bir çekişme ve bazen de arkadaşlıkları pekiştiren tatlı bir yarışma olarak karşımıza çıkıyor. Ama bu kelimenin kullanımı ve **arkasında yatan duygusal yaklaşım**, kişisel bakış açısına göre değişebiliyor. Erkekler çözüm odaklı ve stratejikken, kadınlar daha çok **empatik ve bağ kurmaya yönelik** bir yaklaşım sergiliyor.

Peki, sizce **edişmek** tam olarak ne demek? Bu tür şakalaşmalar ilişkinin sağlıklı bir parçası mı yoksa sınırı aşmak tehlikeli mi? Erkekler ve kadınlar arasında bu tür kelimelere yönelik yaklaşımlar gerçekten farklı mı?

Hikayenize göre **edişmek** bir tatlı atışma mı yoksa bir duygusal bağ kurma yöntemi mi?

Yorumlarınızı bekliyorum!