RAM
New member
Tunus Cumhurbaşkanı’nın son atağı: Polis, Yüksek Yargı Kurulu’nun kapısına kilit vurdu
2011 Arap isyanları devrinden demokrasi olarak çıkan tek Arap ülkesi addedilen Tunus’ta yazdan beri tüm gücü elinde toplamaya başlayan Cumhurbaşkanı Kays Said’den tartışmalı bir atak daha geldi.
Temmuz 2021’de olağanüstü kararlar ilan ederek meclis çalışmalarını dondurup milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran, Eylül 2021’de yetkilerini genişleterek yürütmeyi kendine bağlayan Cumhurbaşkanı Said’in son gayesi, en üst seviye yargı kontrol kurumu Yüksek Yargı Kurulu oldu.
Said’in iki gün evvel feshetme sonucunı duyurduğu Yüksek Yargı Kurulu (CSM) bugün polis tarafınca ablukaya alınarak giriş çıkışlara kapatıldı. CSM Lideri Yusuf Buzahir, idari işçi ve kurul üyeleri dahil olmak üzere binaya girişlerin emniyet güçleri tarafınca engellediğini belirtti.
Buzahir, son gelişmeyi ‘yasadışı’ diye niteleyerek “Bu buyruğu kimin verdiğini bilmiyoruz, lakin yasal temelinin olmadığını biliyoruz” dedi. CSM Lideri, “Konsey’in feshedilmesi, yürütmenin yargı dahil tüm devlet kurumlarını güç kullanarak ele geçirmesi basamağına girildiğinin göstergesi” yorumunu yaparak ‘hak ve özgürlüklerin tehdit altında olduğu’ ikazında bulundu. Buzahir, CSM’nin faaliyetlerine devam edeceğini lisana getirdi.
Said ise dün yaptığı açıklamada CSM’yi ‘yolsuzlukla ve Şükrü Beleyid, Muhammed Brahimi üzere solcu-laik muhalefet önderlerine düzenlenen suikastlarla ilgili hassas soruşturma süreçlerini ertelemekle’ suçladı.
CSM ise cumhurbaşkanının kurulu feshetmek için gerekli yasal ve anayasal yetkiye sahip olmadığını söylemiş oldu.
2016 yılında kurulan, 45 sulh yargıcından oluşan, yargıçları atama yetkisine sahip olan CSM’nin üyelerinin üçte ikisini meclis atıyor, atananlar da kalan üyeleri belirliyor.
Said’in destekçileri, Arap isyanları devrini başlatan halk ayaklanmasını müteakip yolsuz siyasi partilerin berbat idaresiyle geçen 10 yıldan daha sonra, cumhurbaşkanının gücü elinde toplamasının gerekli olduğunu sav ediyor.
Said’in muhalifleri ise ‘darbecilikle’ suçladıkları cumhurbaşkanının ‘ülkeyi otokrasiye geri döndüren tehlikeli bir yola soktuğunu’ öne sürüyor.
2011 Arap isyanları devrinden demokrasi olarak çıkan tek Arap ülkesi addedilen Tunus’ta yazdan beri tüm gücü elinde toplamaya başlayan Cumhurbaşkanı Kays Said’den tartışmalı bir atak daha geldi.
Temmuz 2021’de olağanüstü kararlar ilan ederek meclis çalışmalarını dondurup milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran, Eylül 2021’de yetkilerini genişleterek yürütmeyi kendine bağlayan Cumhurbaşkanı Said’in son gayesi, en üst seviye yargı kontrol kurumu Yüksek Yargı Kurulu oldu.
Said’in iki gün evvel feshetme sonucunı duyurduğu Yüksek Yargı Kurulu (CSM) bugün polis tarafınca ablukaya alınarak giriş çıkışlara kapatıldı. CSM Lideri Yusuf Buzahir, idari işçi ve kurul üyeleri dahil olmak üzere binaya girişlerin emniyet güçleri tarafınca engellediğini belirtti.
Buzahir, son gelişmeyi ‘yasadışı’ diye niteleyerek “Bu buyruğu kimin verdiğini bilmiyoruz, lakin yasal temelinin olmadığını biliyoruz” dedi. CSM Lideri, “Konsey’in feshedilmesi, yürütmenin yargı dahil tüm devlet kurumlarını güç kullanarak ele geçirmesi basamağına girildiğinin göstergesi” yorumunu yaparak ‘hak ve özgürlüklerin tehdit altında olduğu’ ikazında bulundu. Buzahir, CSM’nin faaliyetlerine devam edeceğini lisana getirdi.
Said ise dün yaptığı açıklamada CSM’yi ‘yolsuzlukla ve Şükrü Beleyid, Muhammed Brahimi üzere solcu-laik muhalefet önderlerine düzenlenen suikastlarla ilgili hassas soruşturma süreçlerini ertelemekle’ suçladı.
CSM ise cumhurbaşkanının kurulu feshetmek için gerekli yasal ve anayasal yetkiye sahip olmadığını söylemiş oldu.
2016 yılında kurulan, 45 sulh yargıcından oluşan, yargıçları atama yetkisine sahip olan CSM’nin üyelerinin üçte ikisini meclis atıyor, atananlar da kalan üyeleri belirliyor.
Said’in destekçileri, Arap isyanları devrini başlatan halk ayaklanmasını müteakip yolsuz siyasi partilerin berbat idaresiyle geçen 10 yıldan daha sonra, cumhurbaşkanının gücü elinde toplamasının gerekli olduğunu sav ediyor.
Said’in muhalifleri ise ‘darbecilikle’ suçladıkları cumhurbaşkanının ‘ülkeyi otokrasiye geri döndüren tehlikeli bir yola soktuğunu’ öne sürüyor.