Ceren
New member
\Hangi Uyuşmazlıklarda Arabuluculuğa Başvuru Zorunludur?\
Arabuluculuk, hukuk sistemlerinde uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden çözülmesini teşvik eden alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biridir. Türkiye’de arabuluculuğun önemi, son yıllarda giderek artmış ve belirli uyuşmazlık türlerinde arabuluculuğa başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Bu zorunluluk, hem mahkemelerin yükünü hafifletmek hem de taraflar arasında daha hızlı, maliyeti düşük ve yapıcı çözümler üretmek amacı taşır.
\Arabuluculuğa Başvuru Zorunluluğu Getirilen Uyuşmazlık Türleri\
Türk hukukunda, arabuluculuğa başvuru zorunluluğu özellikle iş hukuku alanındaki bazı uyuşmazlıklar için düzenlenmiştir. Arabuluculuğa başvuru zorunluluğu, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile getirilmiştir. Buna göre;
1. \İşçi ve İşveren Arasındaki İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar\
İş sözleşmesinin feshi, ücret alacakları, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı gibi işçi ile işveren arasında doğan uyuşmazlıklarda mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabulucu sürecinin olumlu sonuçlanmaması halinde taraflar mahkemeye başvurabilir.
2. \İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarından Doğan Tazminat Talepleri\
İş kazası ya da meslek hastalığından kaynaklanan tazminat taleplerinde de arabuluculuğa başvurma zorunluluğu vardır. Burada amaç, işveren ile çalışan arasında ortaya çıkan zarar ve tazminat uyuşmazlıklarının hızlı çözülmesini sağlamaktır.
3. \Ücret, Fazla Mesai ve İhbar Süresi Uyuşmazlıkları\
Çalışanın hak ettiği ücret, fazla çalışma karşılığı, ihbar süresi gibi hak taleplerinde arabulucuya başvurulması önceliklidir.
Bu kapsamda işçi-işveren ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklar öncelikli olarak arabuluculuk sürecinden geçirilmelidir. Ancak arabuluculuğa başvuru zorunluluğu her işçi-işveren uyuşmazlığı için değil, belirli ve kanunda sayılan uyuşmazlık türleri için geçerlidir.
\Arabuluculuğa Başvuru Zorunlu Olmayan Durumlar\
Her ne kadar iş hukuku alanında arabuluculuğa başvuru zorunluluğu getirildi ise de, diğer birçok uyuşmazlıkta arabuluculuk isteğe bağlıdır. Örneğin;
* Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvuru zorunlu değildir, ancak taraflar anlaşarak arabuluculuk yoluna gidebilir.
* Aile hukuku uyuşmazlıklarında (boşanma, nafaka gibi) arabuluculuk önerilir ancak zorunlu değildir.
* Kiracı ve ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklarda da arabuluculuk mecbur değildir.
Yani, arabuluculuğa başvuru zorunluluğu sadece kanunda açıkça belirtilen durumlarda geçerlidir.
\Arabuluculuğun Amacı ve Zorunluluğun Etkisi\
Arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun temel amacı, uyuşmazlıkların uzun süren yargı süreçlerine girmeden çözülmesini sağlamaktır. Bu sayede;
* Mahkemelerin iş yükü azalır,
* Taraflar zamandan ve paradan tasarruf eder,
* İhtilafların taraflar arasında daha barışçıl ve kalıcı çözümleri mümkün olur,
* İşyeri barışı korunur, iş ilişkileri sürdürülür.
Özellikle iş hukuku uyuşmazlıklarında bu zorunluluk, işveren ve işçi arasında daha sağlıklı iletişim kurulmasını teşvik eder.
\Sık Sorulan Sorular ve Cevapları\
1. \Her işçi-işveren uyuşmazlığında arabuluculuğa başvurmak zorunlu mudur?\
Hayır. Kanunda belirtilen uyuşmazlık türleri (fesih, tazminat, ücret alacakları gibi) için zorunludur. Diğer iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk isteğe bağlıdır.
2. \Arabuluculuğa başvurmadan doğrudan mahkemeye gidilebilir mi?\
Eğer arabuluculuğa başvuru zorunluluğu varsa, öncelikle arabulucuya başvurulmalıdır. Arabuluculuk süreci sonuçlanmadan mahkemeye başvuru yapılması usulden reddedilme ile sonuçlanabilir.
3. \Arabuluculuk süreci ne kadar sürer?\
Kanuna göre arabuluculuk süreci en fazla 3 iş günü sürebilir. Bu süre tarafların talepleri doğrultusunda uzatılabilir.
4. \Arabuluculukta anlaşma sağlanmazsa ne olur?\
Anlaşma sağlanamadığı takdirde taraflar mahkemeye başvurabilir. Arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır.
5. \Arabuluculuk zorunluluğu sadece iş hukuku ile mi sınırlıdır?\
Evet, Türkiye’de yasal zorunluluk şu an için iş hukuku alanındaki bazı uyuşmazlıklarla sınırlıdır. Diğer alanlarda arabuluculuk gönüllüdür.
\Gelecekte Arabuluculuk Zorunluluğu Alanlarının Genişlemesi\
Hukuk sistemlerinde arabuluculuğun etkisi ve önemi artmaktadır. Gelecekte, özellikle ticari uyuşmazlıklarda, tüketici uyuşmazlıklarında ve aile hukuku alanında da arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun genişletilmesi gündemdedir. Böyle bir gelişme, hem adalet sistemini rahatlatacak hem de tarafların uzlaşma kültürünü benimsemelerini hızlandıracaktır.
\Sonuç\
Arabuluculuğa başvuru zorunluluğu, iş hukuku alanındaki belirli uyuşmazlıklarda geçerli olup, tarafların mahkemeye gitmeden önce uyuşmazlıklarını çözme zorunluluğunu getirir. Bu sistem, hem hukuki süreçlerin hızlanmasına hem de tarafların ekonomik ve sosyal kayıplarının azaltılmasına hizmet eder. Zorunlu arabuluculuk uygulaması, Türkiye’de alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmasının güçlenmesini sağlamış ve hukuk sisteminde ileriye dönük önemli bir adım olmuştur. Gelecekte kapsamın genişlemesiyle arabuluculuğun daha yaygın ve etkin kullanılması beklenmektedir.
Arabuluculuk, hukuk sistemlerinde uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden çözülmesini teşvik eden alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biridir. Türkiye’de arabuluculuğun önemi, son yıllarda giderek artmış ve belirli uyuşmazlık türlerinde arabuluculuğa başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Bu zorunluluk, hem mahkemelerin yükünü hafifletmek hem de taraflar arasında daha hızlı, maliyeti düşük ve yapıcı çözümler üretmek amacı taşır.
\Arabuluculuğa Başvuru Zorunluluğu Getirilen Uyuşmazlık Türleri\
Türk hukukunda, arabuluculuğa başvuru zorunluluğu özellikle iş hukuku alanındaki bazı uyuşmazlıklar için düzenlenmiştir. Arabuluculuğa başvuru zorunluluğu, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile getirilmiştir. Buna göre;
1. \İşçi ve İşveren Arasındaki İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar\
İş sözleşmesinin feshi, ücret alacakları, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı gibi işçi ile işveren arasında doğan uyuşmazlıklarda mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabulucu sürecinin olumlu sonuçlanmaması halinde taraflar mahkemeye başvurabilir.
2. \İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarından Doğan Tazminat Talepleri\
İş kazası ya da meslek hastalığından kaynaklanan tazminat taleplerinde de arabuluculuğa başvurma zorunluluğu vardır. Burada amaç, işveren ile çalışan arasında ortaya çıkan zarar ve tazminat uyuşmazlıklarının hızlı çözülmesini sağlamaktır.
3. \Ücret, Fazla Mesai ve İhbar Süresi Uyuşmazlıkları\
Çalışanın hak ettiği ücret, fazla çalışma karşılığı, ihbar süresi gibi hak taleplerinde arabulucuya başvurulması önceliklidir.
Bu kapsamda işçi-işveren ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklar öncelikli olarak arabuluculuk sürecinden geçirilmelidir. Ancak arabuluculuğa başvuru zorunluluğu her işçi-işveren uyuşmazlığı için değil, belirli ve kanunda sayılan uyuşmazlık türleri için geçerlidir.
\Arabuluculuğa Başvuru Zorunlu Olmayan Durumlar\
Her ne kadar iş hukuku alanında arabuluculuğa başvuru zorunluluğu getirildi ise de, diğer birçok uyuşmazlıkta arabuluculuk isteğe bağlıdır. Örneğin;
* Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvuru zorunlu değildir, ancak taraflar anlaşarak arabuluculuk yoluna gidebilir.
* Aile hukuku uyuşmazlıklarında (boşanma, nafaka gibi) arabuluculuk önerilir ancak zorunlu değildir.
* Kiracı ve ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklarda da arabuluculuk mecbur değildir.
Yani, arabuluculuğa başvuru zorunluluğu sadece kanunda açıkça belirtilen durumlarda geçerlidir.
\Arabuluculuğun Amacı ve Zorunluluğun Etkisi\
Arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun temel amacı, uyuşmazlıkların uzun süren yargı süreçlerine girmeden çözülmesini sağlamaktır. Bu sayede;
* Mahkemelerin iş yükü azalır,
* Taraflar zamandan ve paradan tasarruf eder,
* İhtilafların taraflar arasında daha barışçıl ve kalıcı çözümleri mümkün olur,
* İşyeri barışı korunur, iş ilişkileri sürdürülür.
Özellikle iş hukuku uyuşmazlıklarında bu zorunluluk, işveren ve işçi arasında daha sağlıklı iletişim kurulmasını teşvik eder.
\Sık Sorulan Sorular ve Cevapları\
1. \Her işçi-işveren uyuşmazlığında arabuluculuğa başvurmak zorunlu mudur?\
Hayır. Kanunda belirtilen uyuşmazlık türleri (fesih, tazminat, ücret alacakları gibi) için zorunludur. Diğer iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk isteğe bağlıdır.
2. \Arabuluculuğa başvurmadan doğrudan mahkemeye gidilebilir mi?\
Eğer arabuluculuğa başvuru zorunluluğu varsa, öncelikle arabulucuya başvurulmalıdır. Arabuluculuk süreci sonuçlanmadan mahkemeye başvuru yapılması usulden reddedilme ile sonuçlanabilir.
3. \Arabuluculuk süreci ne kadar sürer?\
Kanuna göre arabuluculuk süreci en fazla 3 iş günü sürebilir. Bu süre tarafların talepleri doğrultusunda uzatılabilir.
4. \Arabuluculukta anlaşma sağlanmazsa ne olur?\
Anlaşma sağlanamadığı takdirde taraflar mahkemeye başvurabilir. Arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır.
5. \Arabuluculuk zorunluluğu sadece iş hukuku ile mi sınırlıdır?\
Evet, Türkiye’de yasal zorunluluk şu an için iş hukuku alanındaki bazı uyuşmazlıklarla sınırlıdır. Diğer alanlarda arabuluculuk gönüllüdür.
\Gelecekte Arabuluculuk Zorunluluğu Alanlarının Genişlemesi\
Hukuk sistemlerinde arabuluculuğun etkisi ve önemi artmaktadır. Gelecekte, özellikle ticari uyuşmazlıklarda, tüketici uyuşmazlıklarında ve aile hukuku alanında da arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun genişletilmesi gündemdedir. Böyle bir gelişme, hem adalet sistemini rahatlatacak hem de tarafların uzlaşma kültürünü benimsemelerini hızlandıracaktır.
\Sonuç\
Arabuluculuğa başvuru zorunluluğu, iş hukuku alanındaki belirli uyuşmazlıklarda geçerli olup, tarafların mahkemeye gitmeden önce uyuşmazlıklarını çözme zorunluluğunu getirir. Bu sistem, hem hukuki süreçlerin hızlanmasına hem de tarafların ekonomik ve sosyal kayıplarının azaltılmasına hizmet eder. Zorunlu arabuluculuk uygulaması, Türkiye’de alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmasının güçlenmesini sağlamış ve hukuk sisteminde ileriye dönük önemli bir adım olmuştur. Gelecekte kapsamın genişlemesiyle arabuluculuğun daha yaygın ve etkin kullanılması beklenmektedir.