RAM
New member
İranlı albay suikastından sorumlu olduğunu ABD’ye bildirdiğinin NYT’ye sızması, ‘İsrail’i kızdırdı’
Uzun yıllardır ABD ve İsrail’in sabotaj ve suikastlarına maruz kalan İran’da 22 Mayıs’ta başkent Tahran’da bir Devrim Muhafızları albayının suikast kararı öldürülmesiyle ilgili İsrail’in ABD’ye yaptığı bilgilendirme Amerikan basınına yansıdı. İsrail’in suikasttan sorumlu olduğunu Amerikalı yetkililere bildirdiği, The New York Times (NYT) tarafınca duyuruldu.
Gazeteye konuşan İsrail’in bilgilendirmesinden haberdar bir istihbarat yetkilisi, suikastla Devrim Muhafızları Kudüs Gücü arasındaki zımnî bir kümesi durdurması için İran’a bildiri verildiğinin İsrailli yetkililer tarafınca ABD’li muhataplarına bildirildiğini söylemiş oldu.
Tahran’da meskeninin önünde aracın ortasında otururken yoldan geçen motosikletteki iki kişinin açtığı ateş kararı ölen Albay Seyyad Hodayi’nin, Devrim Muhafızlarının dış operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü’nün üyesi olduğunu aktaran İran devlet televizyonu, Hodayi’nin Suriye’de ‘tanındığını’ söyleyerek, Suriye hükümet güçlerine takviye veren İranlı askeri yetkililerden biri olduğuna işaret etmişti.
İsrailli yetkililer ise Hodayi’nin ‘Kudüs Gücü bünyesinde oluşturulan ve İsrailli sivillerle yetkililer dahil olmak üzere yabancılara yönelik kaçırma ve suikast operasyonlarını yöneten Birim 840’ın komutanı olduğunu’ tez etti. ‘Hodayi’nin son 2 yıl ortasında Kolombiya, Kenya, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerde İsrailli, Avrupalı ve Amerikalı sivillerle hükümet yetkililerini maksat alan suikast teşebbüslerinden sorumlu olduğu’ savını ortaya atan İsrailli yetkililer, ABD’li muhataplarına ‘suikastın bu ünitenin operasyonlarını durdurması için İran’a ihtar niteliği taşıdığını’ iletti.
Suikast düzenlenir düzenlenmez, olağan şüphelinin İsrail olduğu her insanın malumuydu. Buna karşın, Amerikalılara verdikleri saklı ayrıntıları NYT’de görmenin İsrail hükümetinde şaşkınlık ve kızgınlık yarattığı İsrail basınına yansıdı. Haberlerde, Biden yönetiminin bunu basına sızdırmasına öfkelenen İsrailli güvenlik yetkililerinin bu biçimdece operasyonla ilgili rastgele bir sorumluluktan kendini muaf tutan Washington’dan açıklama beklediği ve İran’ın suikasta karşılık ülke haricindeki İsraillileri amaç almasından telaş duyduğu açıklandı.
Jerusalem Post gazetesi, “ABD, İranlı bir yetkilinin mevtinde Kudüs’ün rolünü niçin bir daha basına sızdırdı” başlıklı uzun bir tahlile yer verdi. Analizde “Bu, Biden idaresinin bir operasyonla ilgili İsrail’in kullandığı kılıfı açık ettiği ya da İsrail istihbarat operasyonları hakkında bir şeyler sızdırdığı birinci sefer değil. Geçmişte, Biden idaresi yeterli polis-kötü polisi oynadığında, bunu Ayetullahlarla nükleer müzakereye devam edebilmek için yapar görünüyordu. Bu seferki, Biden’ın İhtilal Muhafızları’nı ABD terörist listesinden silmeyi reddetmesi konusundaki uzlaşmaz üzere görünen görüş ayrılıklarına karşın, hâlâ İran’la nükleer muahedeye varmayı kuvvetli biçimde istediği manasına mı geliyor” denildi.
Hodayi suikastı, Kasım 2020’de ‘İran’ın bir numaralı nükleer bilimcisi’ diye tanınan Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Lideri Muhsin Fahrizade’nin öldürülmesinden bu yana İran’daki en yüksek profilli suikast oldu.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve İhtilal Muhafızları Genel Kumandanı Tümgeneral Hüseyin Selami başta olmak üzere üst seviye İranlı yetkililer, İsrail’in evvelki suikastlarının özelliklerini taşıyan Hodayi suikastından İsrail’i sorumlu tutarak intikam yemini etti.
İsrail medyası ise suikastın akabinde İsrail hükümetinin ‘İran’ın cevap verme mümkünlüğünü dikkate alarak’ dünya genelindeki elçilik ve temsilciliklerini alarm durumuna geçirdiğini duyurdu.
ABD Lideri Joe Biden’ın selefi Donald Trump’ın çıktığı İran’la nükleer anlaşmaya geri dönmek için Viyana’da yürütülen müzakereler marttan beri tümüyle çıkmaza girerken, Tahran’ın İhtilal Muhafızları’nın ABD’nin ‘yabancı terör örgütleri’ listesinden çıkarılması talebi de uyuşmazlıklar içinde yer aldı.
İran medyasında İsrail’in Hodayi suikastıyla ‘Viyana’daki nükleer müzakereleri raydan çıkarmayı ve Tahran ile Washington içinde İhtilal Muhafızları uzlaşısı ihtimalini baltalamayı amaçladığına’ dair değerlendirmeler yapıldı.
ABD merkezli Politico haber sitesi, 24 Mayıs’ta üst seviye Batılı yetkililere dayandırdığı haberinde, Biden’ın İhtilal Muhafızlarının ‘yabancı terör örgütleri’ listesinden çıkarılmayacağına dair kesin sonucunı verdiğini İsrail Başbakanı Naftali Bennett’e ilettiğini yazmıştı. Bennett de haberi doğrulamıştı.
Uzun yıllardır ABD ve İsrail’in sabotaj ve suikastlarına maruz kalan İran’da 22 Mayıs’ta başkent Tahran’da bir Devrim Muhafızları albayının suikast kararı öldürülmesiyle ilgili İsrail’in ABD’ye yaptığı bilgilendirme Amerikan basınına yansıdı. İsrail’in suikasttan sorumlu olduğunu Amerikalı yetkililere bildirdiği, The New York Times (NYT) tarafınca duyuruldu.
Gazeteye konuşan İsrail’in bilgilendirmesinden haberdar bir istihbarat yetkilisi, suikastla Devrim Muhafızları Kudüs Gücü arasındaki zımnî bir kümesi durdurması için İran’a bildiri verildiğinin İsrailli yetkililer tarafınca ABD’li muhataplarına bildirildiğini söylemiş oldu.
Tahran’da meskeninin önünde aracın ortasında otururken yoldan geçen motosikletteki iki kişinin açtığı ateş kararı ölen Albay Seyyad Hodayi’nin, Devrim Muhafızlarının dış operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü’nün üyesi olduğunu aktaran İran devlet televizyonu, Hodayi’nin Suriye’de ‘tanındığını’ söyleyerek, Suriye hükümet güçlerine takviye veren İranlı askeri yetkililerden biri olduğuna işaret etmişti.
İsrailli yetkililer ise Hodayi’nin ‘Kudüs Gücü bünyesinde oluşturulan ve İsrailli sivillerle yetkililer dahil olmak üzere yabancılara yönelik kaçırma ve suikast operasyonlarını yöneten Birim 840’ın komutanı olduğunu’ tez etti. ‘Hodayi’nin son 2 yıl ortasında Kolombiya, Kenya, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerde İsrailli, Avrupalı ve Amerikalı sivillerle hükümet yetkililerini maksat alan suikast teşebbüslerinden sorumlu olduğu’ savını ortaya atan İsrailli yetkililer, ABD’li muhataplarına ‘suikastın bu ünitenin operasyonlarını durdurması için İran’a ihtar niteliği taşıdığını’ iletti.
Suikast düzenlenir düzenlenmez, olağan şüphelinin İsrail olduğu her insanın malumuydu. Buna karşın, Amerikalılara verdikleri saklı ayrıntıları NYT’de görmenin İsrail hükümetinde şaşkınlık ve kızgınlık yarattığı İsrail basınına yansıdı. Haberlerde, Biden yönetiminin bunu basına sızdırmasına öfkelenen İsrailli güvenlik yetkililerinin bu biçimdece operasyonla ilgili rastgele bir sorumluluktan kendini muaf tutan Washington’dan açıklama beklediği ve İran’ın suikasta karşılık ülke haricindeki İsraillileri amaç almasından telaş duyduğu açıklandı.
Jerusalem Post gazetesi, “ABD, İranlı bir yetkilinin mevtinde Kudüs’ün rolünü niçin bir daha basına sızdırdı” başlıklı uzun bir tahlile yer verdi. Analizde “Bu, Biden idaresinin bir operasyonla ilgili İsrail’in kullandığı kılıfı açık ettiği ya da İsrail istihbarat operasyonları hakkında bir şeyler sızdırdığı birinci sefer değil. Geçmişte, Biden idaresi yeterli polis-kötü polisi oynadığında, bunu Ayetullahlarla nükleer müzakereye devam edebilmek için yapar görünüyordu. Bu seferki, Biden’ın İhtilal Muhafızları’nı ABD terörist listesinden silmeyi reddetmesi konusundaki uzlaşmaz üzere görünen görüş ayrılıklarına karşın, hâlâ İran’la nükleer muahedeye varmayı kuvvetli biçimde istediği manasına mı geliyor” denildi.
Hodayi suikastı, Kasım 2020’de ‘İran’ın bir numaralı nükleer bilimcisi’ diye tanınan Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Lideri Muhsin Fahrizade’nin öldürülmesinden bu yana İran’daki en yüksek profilli suikast oldu.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve İhtilal Muhafızları Genel Kumandanı Tümgeneral Hüseyin Selami başta olmak üzere üst seviye İranlı yetkililer, İsrail’in evvelki suikastlarının özelliklerini taşıyan Hodayi suikastından İsrail’i sorumlu tutarak intikam yemini etti.
İsrail medyası ise suikastın akabinde İsrail hükümetinin ‘İran’ın cevap verme mümkünlüğünü dikkate alarak’ dünya genelindeki elçilik ve temsilciliklerini alarm durumuna geçirdiğini duyurdu.
ABD Lideri Joe Biden’ın selefi Donald Trump’ın çıktığı İran’la nükleer anlaşmaya geri dönmek için Viyana’da yürütülen müzakereler marttan beri tümüyle çıkmaza girerken, Tahran’ın İhtilal Muhafızları’nın ABD’nin ‘yabancı terör örgütleri’ listesinden çıkarılması talebi de uyuşmazlıklar içinde yer aldı.
İran medyasında İsrail’in Hodayi suikastıyla ‘Viyana’daki nükleer müzakereleri raydan çıkarmayı ve Tahran ile Washington içinde İhtilal Muhafızları uzlaşısı ihtimalini baltalamayı amaçladığına’ dair değerlendirmeler yapıldı.
ABD merkezli Politico haber sitesi, 24 Mayıs’ta üst seviye Batılı yetkililere dayandırdığı haberinde, Biden’ın İhtilal Muhafızlarının ‘yabancı terör örgütleri’ listesinden çıkarılmayacağına dair kesin sonucunı verdiğini İsrail Başbakanı Naftali Bennett’e ilettiğini yazmıştı. Bennett de haberi doğrulamıştı.